Muğla’nın Tarımsal Ürünü Yerli Sanayi Hammaddesine Dönüştü – 23 Ağustos-2019
EGET, Türkiye’nin ithalatçı olduğu “lavanta yağı” ve “lavanta suyu”nun yerli olarak üretimine başladı.
MEHMET KAYA – ANKARA
Muğla merkezli faaliyetlerini yürüten Eğitim Geriatri Ekolojik Tarım Turizm (EGET) Vakfı, sahil bölgelerinin ilk lavanta üretimini yapmasının ardından, bölge çiftçilerine örnek olacak bir girişim yaparak, Türkiye’nin ithalatçı olduğu “lavanta yağı” ve “lavanta suyu”nun yerli olarak üretimine başladı. Elde ettiği gelirin tamamını öğrencilere eğitim bursu olarak veren EGET Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Uzman, “Bu girişimle tarımsal üründen, yüksek katma değerli sanayi girdisi elde etmiş olduk. Ülkemiz yoğun olarak bitkisel kökenli yağları ve sularını ithal ediyor. Daha da ileriye bakarsak, bu sanayi girdisinin perakende ürüne dönüşmesiyle çok yüksek oranlı bir katma değer oluşuyor. Bu katma değerin çiftçilerimizin cebinde kalması mümkün. Bunu göstermiş olmanın kıvancını yaşıyoruz” dedi.
Trüf mantarı öğrencilere burs oldu
EGET Vakfı, Armutçuk Tarım İşletmesi’ne zenginlerin yiyeceği olarak bilinen siyah trüf mantarı aşılanmış bir üretim alanı oluşturdu. İlk hasadının gelecek yıl yapılması beklenen trüf matarının aşılı olduğu meşe fidanlarının bulunduğu araziye ise 2016 yılında ilk lavanta dikimi yapıldı. Bu yıl ise Muğla Belediyesi’nin tesislerinde ilk lavanta yağı ve lavanta suyu elde edildi.
DÜNYA’ya açıklamalarda bulunan EGET Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Uzman, “EGET bir vakıf ve ana amacımız eğitim gören dar gelirli öğrencilerimize burs verebilmek. Çiftçilerimizin daha fazla gelir elde etmesini sağlamak için yollar göstermenin yanı sıra, daha fazla sayıda öğrenciye burs vermek için yeni bir olanak bulduk. EGET Vakfı olarak Büyükşehir Belediyesi tesislerinde damıtma sonrası elde ettiğimiz lavanta yağını ve lavanta suyunun kullanılabilir, ülkemizin tarımsal ürünlerinden, orman ürünlerinden hali hazırda ithal ettiğimiz girdileri yerli olarak üretebilir olduğunu ispatlamış olduk” dedi. Ürünlerin her türlü testinin yapıldığını belirten Uzman, “Tarımda, sanayide zor bir dönemden geçiyoruz. Ülkemiz özellikle hammaddede yoğun ithalat yapıyor. Çiftçilerimiz tarafından üretilebilecek ürünleri dahi ithal ediyoruz. İthal ettiğimiz ürünler arasında lavanta, turunçgil, nane, sitronellol (gül ve sardunya yaprağından üretilen bir ürün) yağları bulunuyor. Bitkilerden elde edilen yağ ve hidrosol, çözeltiler ve rezinoitlere baktığımızda yıllık yaklaşık 33.5 milyon dolarlık bir ithalattan söz ediyoruz” diye konuştu.
EGET Mütevelli Heyet Başkanı Safai Özer de hem çevre, hem de ekonomik anlamda sürdürülebilir bir tarım örneği ortaya koyduklarını belirterek, “Lavanta yağı ve lavanta suyundan kozmetik ürün elde etme süreci bize gösterdi ki tarımsal bir üründen çok yüksek oranda bir katma değer elde etmek mümkün. Basit bir hesapla, henüz iki yaşındaki 4 dönüm lavantadan 2.500 TL’lik bir sanayi girdisi elde edersiniz ama bunu perakende olarak tüketici ürününe dönüştürmeniz durumunda 40 bin TL’lik ciro da mümkün” diye konuştu.
Lavanta yağı ve hidrosol perakende kozmetik ürünlere de dönüşüyor
Öte yandan, EGET lavanta yağı ve lavanta suyunu daha yüksek katma değerli perakende kozmetik ürünlere de dönüştürüyor. Sağlık Bakanlığı’ndan her türlü test ve izinlerini almış olarak piyasaya sürülen EGET TEN markası ile ürünler piyasaya sunuldu.